Pearl S. Buck’ın 1967’de Türkçeye çevrilmiş bir kitabı var: Bambu. Halamın kızı Aliye’nin kitabı olmalı. 1975’lerde Muğla’da halamın evinin çeşitli köşelerinde gezinirdi. Nadir Kitap’tan baktım, 584 sayfaymış.
Evde bir sürü okul çocuğuyuz, hiçbirimiz bu kitabı okumazdık. Halakızım okumuştur. Yeşil bezimsi mukavva kapaklı -en dış kağıt kapağı sökülmüş veya kaybolmuş olmalı- ciltli bir roman/kitaptı. Belki önemli de kitapmıştır, sonuçta değerli bir yazarın yapıtı. İlk sebebim, sayfaları arasında okumayı kolaylaştıracak çizimler, resimler olmamasından niyete girip okuyamıyordum. Çocuk gözlerim hacminden korkuyor. Halaoğlum ortaokula geçmiş olmalı, o da okumuyor.
İkinci olarak, ilkokul sırasında ben en ağır kitap olarak Charles Dickens’ın Oliver Twist’ini okumuşumdur. Oliver Twist’ten darbeliyim. O romanı olasılıkla seksen sayfada bir çizim, resim, resim altında kitaptan bir cümle bulunduğundan, o resimlere ulaşmak hayaliyle okuyordum. Resim olduğuna göre kitap sadeleştirilmiş çocuk baskısı bile olabilir. Bence çocuklara kitap okutmak için çok iyi yordam. Neyse.. O resimlerin yardımıyle Oliver Twist’i bir şekilde okudum bitirdim.
Ama anımsıyor muyum? Hayır. O zaman anımsıyordum. Anımsamakla kalmıyor geceleri Oliver Twist, Fagin kabusları görüyordum. (Düzelterek yazdım, anımsadığım ilk isim Higgins’ti.) Fagin, öyküdeki kötü adamdı galiba. Aslında kitabı anlamadan okudum. O kadar edebiyat okuru değildim, başlamamıştım, hatta ortaokulda bile edebiyat okuyuculuğum başlamadı. Ne kadar anlamasam da anlıyormuşum, kitap benimle bağ kuruyormuş. O korku beni Bambu’dan uzak tuttu işte. bir darbe daha yüklenmek istemedim. Büyüklerin büyük kitaplarına akıl sır ermiyordu. İlkokul zamanlarında Cin Ali’ye ek olarak sadeleştirlmiş çocuk masalları ve serbest vezinde Kemalettin Tuğcu romanlarını okumak bana yetişiyordu.
Bambu’yu hala okumadım. İstesem arar bulurum. Hala emin değilim. Oliver Twist’i ise bir defa daha okumadım. İki Şehrin Hikayesi’ni bile sadece çizgi romandan okudum, kitabına dalmadım. Ortaokul İngilizce dersinde bir pasaj okumuşuz. Güya edebiyat kurduyum, Dickens’ın David Copperfield’ına da yeltenmedim. Bir kitabın perdelemesiyle değerli bir yazarın tüm kitaplarından kaçınmışım.