KÖPECİK

KÖPEK.
Dikkat, var köpek!
Köpek değil köpecik…

Doktordan, az kullanılmış, az sevilmiş ikinci el köpek. Bakımları tam, kuaförlü, eğitimli, ultra lüks, denizgören, yürürü mükemmel. Meraklısına okazyon, fırsattır.

Ne köşe işaretlemesi, erkek köpekler tümden prostat galiba.

Sevan Nişanyan’a göre köpek sözünün ortaya çıkış tarihi it sözcüğünden daha yeniymiş. Kökeninin köp yani “çok” olduğunu öne sürüyor. Dikkat çekici ama şüpheli bir öneri. Çokluk it sürüsü dolayımından geliyormuş. Gerçek çıkarsa burada şöyle bir bağlantı ürüyor: Çukur Çeylen’in yaygın sözcüklerinden çokaşmak, çevresini sarmak, başında toplanmak anlamına gelir; en çok da köpeklerin, sürünün kuşatması gözde canlanır. Nişanyan ayrıca küpün nihai köken dilinin Sami dillerinden biri olduğunu savunmaktan başka, bir de küp, kubbe ve kupayı kökendaş sayıyor. Küpe ise kulak süsü anlamını taa eski Türkçeden beri koruyormuş. Ben küp için Nişanyan’ın köpek sözcüğünde önerdiği köp (çok) sözcüğünü hayal ediyordum, galiba yetersiz ve ilintisiz.

Haydi, suçum ne söyle. Köpeğin önüne suçunu koyarlar da öyle kötek atarlar.

“Ağırbaşlı Karabaş”. Eskiden küçük şehirlerde araba sahipleri, otomobilin arka cam konsoluna baş sallayan köpek biblosu koyarlardı. Çılgın gibi sallamazdı başını, gerçekten ağırbaşlı gibi olurdu. Benzerleri artık internette kafa sallayan köpek veya sallabaş köpek adıyla satılıyor.

“Hani ilk taksiti verdiği gün arka cama astığı köpek var ya, o bile kafasını keyifle sallamıyor eskisi gibi. Tozlanmış, bir tutukluk gelmiş hayvana.” Tomris Uyar – Yürekte Bukağı

Kedi hayvanı, köpek hayvanı için bir insan -onun sahibi- arzunun o karanlık nesnesi olabilir mi? Hep yanında, her an istediği gibi sevebileceği biri gibi. Bu sahip hep bir adım ötede, tam köpekleşemiyor, kedileşmiyor. Gölge gibi, yanında ve uzağında. Başka herkesten farklı, öte yandan herkes gibi bir sahip. Köpek için, ilişki durumu daha baştan platonik kalmaya mahkum aşk sayılır.

“Bayramda köpek canlanmaz.” Atasözü

“Değirmen verendir, döner bildirmez.
Köpek keramet sahibi, ürer bildirmez.
Karı kocaya düşman, güler bildirmez.” Atasözü

“Ürmesini bilmeyen köpek, salağına kurt üşürür.” Atasözü

Fethiye civarında köpeği işaret eden bir anıştırma kalıbı “Gökte kapıp sarmalıkta yemek”tir. Köpekler zemheride gölgeye yatarlarsa izleyen yılın yaz mevsimi sıcak ve kurak geçecek diye yorumlanır. Bizde köylülerin kedi-köpek algılayışı şöylece. Kedi: “Sahibimin çocuğu olmasın, beni sevsin.” Köpek: “Sahibimin çok çocuğu olsun, çocuklar bana ekmek atsınlar.” Kedi on bir ay üşür, bir ay ısınır. Köpek on bir ay sıcaktır, bir ay üşür.

Çukur Çeylen’de Kaşlı Ahmet nam, efe bıçım ama bizim sonraki olgun oturaklı halini bildiğimiz bir ademoğlu var idi. Kaşlı’nın gençliğinde, hapisteyken yazdığı gözdağı yollu mektubuna dayısı “Dakılı köpek ürer,” demiş cevaben. Yani genç efeyi kaale almamış. Kaşlı Ahmet cezaevinden çıkar çıkmaz, kendi evine gitmeden önce dayısının on tane atını tabancayla vurmuş, öldürmüş. Efelik kariyeri yakın akrabasından başlamış.

Fethiye’ye yakın olan seyil (sahil) köylüleri, diyelim akşam iş dönüşü, eşeklerini eve götürmez, örkler, yani sikkeyi yere çakarak zincirinden belli yarıçapta bağlar, sabah tarlada bulmak üzere evlerine giderlermiş. Sonra sabah tarlaya geldiklerinde eşeklerini haklanmış, serili ve ölü, karınları parçalanmış bulurlarmış. Eşşoğlu eşşek sırtlan, eşeği öldürdüğünde sadece barsaklarını deşer, söktüğü barsakları yer, başkaca etine, kemiğine dokunmazmış. Normalde gayet sadık ve dost olan köpeklerse, ölü eşeciği kemiklerine varasıya ayıklar, özenle öğütürlermiş.

***


Yer Tekirdağ. Polisevi’nin oradaki meyhane. “Deli Dana” nam bir evsiz, meyhane masalarının kenarında köpekle oynaşıyor. Yan masadan yerli biri, kesik kesik arkadaşlarına onu yorumluyor: “Köpek titredi be! Kuzu gibi. Bu ibnenin yanında gördüğüm belki ellinci köpek. Hayvan anlıyor, korkmuyor. Elini veriyor. Dana! Al sırtına onu, al!”

İsviçre’de köpek sahipleri ile köpeksiz köpekseverler sosyal medyadan ilanlaşarak birbirini bulup köpek bakım ortaklığı yapabiliyormuş. Diyelim, köpek sahibi bir hafta tatile çıktı; köpeksever (aile) bir hafta o köpeği sahipleniyor, gezdiriyor. Veya köpeksever ailenin kadını bir süre iş gezisinde; erkek, köpeği alıp onun yokluğunda avunuyor. Bunu anlatan tanıdığıma, “Bu çok cinsel tını veriyor, dediğin bir tür köpek swinger sanki,” dedim. Oradan yine kendi aklıma, huzurevlerinde yaşlı ziyaretine giden çocuklar, gençler geldi. Eh, ona da “nine swinger” denebilir. Nikahını almadan, başkasının ninesini dedesini sevmek ve ilgilenmek…

Hani çocuk ne yaparsa yapsın şefkatle katlanan bakıcı, güdücü ruhlu köpekler vardır ya, bazı insanların kendi bedenleri de aynı öyle. Sahibi doğru yaşadığı için değil eğri, yamuk davrandığı halde. Örneğin sigara, içki, uykusuz serkeşlik, kilo aldırıcı davranışlarına karşın düzgün işleyen, sahiplerinin yüzüne ve yaşamına gülen bedenler… Bunun sebebi hikmetini arayıp tarayalım, ama doğruya doğru, olguya olgu.

-•-
“O, köpek gibi auvvv auvvv auvvv derken Georgie’de denediğim stili kullandım, tek bir hamlede -yukarı çıkartıp eğip keserek- usturayı bizim Dim’in kol bileğine biraz daldırdım ve o zaman küçük bir çocuk gibi bağırarak, yılan gibi zincirini elinden düşürdü.” Anthony Burgess – Otomatik Portakal

“Köpek koşarak geldi, kuyruğunu salladı ve Abbas’ın birkaç adım ötesinde durdu. Önce çekinerek baktı. Abbas gülünce köpek burnunu yere koydu ve kuyruğunu oynatarak tozu toprağı kaldırdı.” Gulam Hüseyin Saedi – Beyel’in Yas Tutanları

“Efendilerinizin köpeğini, bir ineğin boynundaki ipi tutar gibi gezdirmektesiniz. (…) Peki ya siz, kızlar? Sizler hiçbir şey anlamadan onları arkanızdan çekiyorsunuz. Kayışlarına asılıyorsunuz; onlara, siz olmadan şöyle çevrelerine bakabilme fırsatını bile tanımıyorsunuz; saygı göstermiyorsunuz. Böyle bir anda, birinin içinden sizi taşlamak gelebilir. (…) Kim bilir böyle anlarda bu köpeklerde ne gibi iç hastalıkları ve nevrasteni kompleksleri ortaya çıkar! Ve asıl önemlisi: Böyle sahnelerin yanından geçtiğinizde, onun size yönelttiği hüzünlü, yoldaşça bakışları algılar mısınız?” Robert Musil – Açılan Miras (Genç Kızlar ve Kahramanlar)

Mehmetİbish tarafından yayımlandı

Bu benim , içimden gelenleri, parmağımdan taşanları yazarak, gözümden dökülenleri fotoğraf olarak paylaşacağım, sevdiğim ve etkilendiğim filmleri yorumlayıp, favori kitaplarımdan küçük alıntılar yaparak edebiyatçılık, sanatseverlik havalarına gireceğim kişisel bloğum olsun.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: