EŞ ÇIKMASI – EŞ KATMA

[10 Şubat 2014]

Eş, göbek hizasında ve diplerinde, karın içine doğru yerleşimli, elle yoklamada bulunabilen hissedilebilen, attığı söylenen, tıbbi karşılığı abdominal aort olabilecek nokta veya bölge. Bir eşdeğer olasılık da plexus coeliacus yani solar plexus. Bazı aşina doktorların atağan adıyla karşıladığını duymuştum. Yerel kültüre ait başka bir kavram olan hafirganın hafakan ve atağana benzeyen bazı yönleri var. Yalnız bir bunaltı sendromu veya bunaltı bedensel eşdeğeri olarak kapsamı eş çıkmasıyla tam örtüşmüyor. Diğer eş çıkması eşdeğerleri göbek kaçması, göbek düşmesi.

Eş çıkması (veya eş çıkığı) kadınlarda da erkeklerde de olabilen, bazen omuz çıkığı gibi alışkanlık halini alan, çoğunlukla uzun sürmüş açlıktan ötürü gelişen bir olay.  Sadece yemek yemekle iyileşmez. Eş, çıktığında gider başka yere yerleşirmiş. Hatta yerine katılmayınca orada kalıcı olabilirmiş. Yeni yerleşim noktası kasık bölgesi, sol kaburga altı, karının sağ yan tarafı olabilir.

Eş katma becerikli, işi bilen birilerince yapılan bir işlem. Eş katma büyüsel değil, el manevrasıyla ilgili fiziksel işlemlerdir. Halk hekimliği türü uygulamalardandır. Eş katma ustaları genellikle sadece karın muayenesi bilen bir hekim gibi davranan kadınlardır. Olasılıkla kadın kam/şamanlardan kalmadırlar. Sakin, sohbet eşliğinde yapılması muhtemelen etki artırıcıdır. Usta biri sonradan yatkın veya öğrettiği birine el vermek suretiyle sanatını geleceğe aktarır. Eş katmada ayrıca havan ve elek ve sabun kalıbı gibi yardımcı nesneler de kullanılabiliyor. Eşi katıldıktan sonra kişi yemek yiyebilir, su içebilir. Gücü de yerine gelir. Etkisi adeta düğme basma gibi ani ve net farkedilir şeydir. Dolayısıyla yapanın da yapılanın da üstünde net anlaştığı bir deneyim ve yaşantıdır, ilginçtir.

Eş çıkmasında insan aç olduğu halde yiyesi gelmez, iştah kaçar. Susama ve çok su içme olur. Bu karında fazlalık yapan suyun sonra eş katma sırasında dağıtılması gerekecektir. Halsizleşme, dermansızlık, kusma ve ishal de eklenebilir. Eş çıkmasının süresi ve şiddetiyle ilgili. Eşi çıkık kişi çok su içer. Çok su içmek eş çıkmasına neden olabilir. Aşırı yoğurt yemek de eş çıkmasına yol açabilen zararlı bir eylem.

Eş çıkması gebeliğe engel olabilir. Her kadında öyle bir belirti söz konusu olmayabilir; annemde ve kız kardeşimde gebe kalmaya yakın zamanlarda sık sık eş çıkması olurmuş. Sık eş çıkması gebelik öngördürücü olduğu gibi, eş kattırmayla gebe kalma kolaylaşırmış. Ayrıca dedemin ninemde pek gözü olmadığından, yıldızları birbirini tutmadığından, dedem hazırki çocuklara bakmadığından ninem eşi çıktığında kattırmadığını, eşini kattırsa çocuklarının artacağını sonraları anneme söylemiş. (Eş çıkmasını acaba kaç kişi doğum önleme yöntemi olarak kullanmıştır?)

Eş katmanın belli bir düzeni, sırası varmış. Önce kasıklar kaldırılırmış. Bu kaldırma denen şey yavaş yavaş bölgenin yukarı doğru yepeçlenmesi, sıvazlanması biçiminde. Bu, yavaş hareketlerle iç organların yerini değiştirmeye, onları göçmeye yöneltmeye benzeyen bir işlem. Yardımcı olarak kullanılan elek veya havan, galiba kepçe veya gelberi gibi organları topluca yöneltme aygıtları. Bir de, sırtüstü yatırıp hastanın karnına yönelinmezden önce çoğunlukla yüzüstü yatırılıp kişinin beli çiğneniyormuş. Hazırlığın hazırlığı. Kasıklar kaldırıldıktan sonra mide tarafı da el ayası ile kaldırılıyormuş. Sonra iş asıl hedefe, eşin yerine geri getirilmesine geliyor. Eş yatağına gelirken, yerli yerine oturduğunda kasıklar birden ısınıverirmiş.

Eş başarıyla katıldıktan sonra sağlamlaşması, zırt pırt eş çıkmaması için önlemler alınıyor. Örneğin göbeğe sabun bağlama, lök koyma.. Lök, sabun kıymığı ile yumurta akının karıştırılıp zıvıtılmasıyla yapılan bir karışım. İkisi iyice halleşiyor, emişiyor. Avuç dolusu ölçüsünde lök beze sarılıp karna, göbeğin üstüne sarılıyor. Bundan beklenen içeride dağınık ve eş çıkartıcı iç suyun emilmesi, karın içerisinin kurutulması. Fazla ve başıboş sıvılardan arındırılması. Lök bu işlevde sabundan, sabun kalıbından daha başarılıymış. Yalnız çok fena yapışırmış, sonra bunu kılları, tüyleri yolma pahasına çıkarmak gerekirmiş. Katlanması zormuş. Dinleyince lökün sanki mıknatıs gibi suları topladığını, sonra ayrıca el çabukluğuyla huni veya pipet haline gelerek dışarıya doğru emip gözden uzaklaştırdığını imgeliyorum.

Birinde Dereli A’şa (Dereköylü Ayşe), yanındaki çobanlardan birinin eşi çıktı diye anama eş katmaya ricacı gelmiş. Adam kusmakta, son derece halsiz. Anam anlamış ama kabul etmemiş. Elin adamı demiş. Karnını ellerken kasıkları kalkarsa? Sonunda babam araya girmiş: “Hayır olur, sevabı çoktur, adamın derdini çözüver,” demiş. Bunun üstüne anam fazla kasıklara yanaşmadan çobanın eşini katıvermiş. Hem Ayşe hem adam uzaktan ona sık sık selam gönderirlermiş, hayır dua ederlermiş…

Mehmetİbish tarafından yayımlandı

Bu benim , içimden gelenleri, parmağımdan taşanları yazarak, gözümden dökülenleri fotoğraf olarak paylaşacağım, sevdiğim ve etkilendiğim filmleri yorumlayıp, favori kitaplarımdan küçük alıntılar yaparak edebiyatçılık, sanatseverlik havalarına gireceğim kişisel bloğum olsun.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: