MODERN KARINDEŞEN JACK UNTERWEGER

Ömür özeti (16 ağustos 1950 – 29 haziran 1994) olan uluslararası seri katil, fahişe terminatörü. Hem Avusturya’da hem USA Los Angeles’ta çoğu fahişe olan kurbanlarının sevgilisi katili. Batı Almanya, Çekoslovakya’da da var. Toplamda 12-15 kişiyi öldürmekten zanlı/sorumlu. Yazarlık yeteneği de varmış; yazar, gazeteci, oyun yazarı, garson. Ömür boyu hapse çarptırılmasından 9 saat sonra kendini ası ile öldürmüş (intihar). Kurbanlarına uyguladığı boğma düğümünün aynısını kendine yapmış.

Annesi barmaid ve garson, ama bazı kaynaklar onun seks işçisi olduğunu söylüyor. Babası ise Amerikalı bir askermiş. (İtalya’daki Amerikan üslerinde çalışan bir asker?) Anne tarafından dedesi onu küçüklüğünde çiftlik hayvanı hırsızlığında kullanmış. Pezevenklik, cinsel saldırı, hırsızlık tutuklanmalarıyla suç öyküsü başlamış. Bir Alman kadını kendi sütyeniyle boğmaktan 1976’da ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış. İçeride yazdığı Fegefeuer (Araf) başlıklı otobiyografik kitap sonraları hakkındaki bir belgesele temel olmuş. İçerideyken kısa öyküler, şiirler, oyunlar da yazmış. 1985’te Unterweger’in salıverilmesi için yoğun bir kampanya ve lobi etkinliği başlamış. Katkı verenler arasında Nobelli Elfriede Jelinek ve Günter Grass, ayrıca Peter Huemer, Alfred Kolleritsch de var. Cezasının minimumu 15 yılı yattıktan sonra 1990’da Unterweger rehabilitasyon dayanağıyla salıverilmiş. Kitabı o zaman Avusturya’da çok popüler kabul görmüş. Suçlu rehabilitasyonu hakkında TV programlarına katılmış, gazetecilik yaptığı sırada sonradan suçlu bulunacağı cinayetler hakkında haberler yapmış.

Sonraki cinayetleri arasında Karin Eroğlu-Sladky diye de bir isim var, demek ki babası Türk olan bir Avusturya yurttaşı. Hepsini kendi sütyenleriyle boğuyormuş. 1991’de Avrupa ve Amerika’nın fahişeliğe yaklaşım farklarını araştırması için bir dergi tarafından Los Angeles’ta çalışmaya gönderilmiş. LA’de polisten fahişelere erişim desteği bile almış. Kendi cinayetleri de fahişeler ağırlıklı, modern bir Karındeşen Jack o. Ayaküstü bir yargısız infazla annesinin peşinde, annesine olan duygularını onun benzerlerine gösteriyor diyebiliriz. Onun LA’de boy gösterdiği sıralar da üç fahişe hakkın rahmetini boylamış (dövülüp ağaç dallarıyla cinsel saldırıya uğrama peşinden kendi sütyenleriyle boğulma). Annesinin fahişeliğini kanıksamış çocuklar görürüz. Gerçekte ve sanatta. Burada da karılarının ölümüne yas tutan kocalar var, belgeselinde gördüm. Pek çok seri katil gibi onun da sevenleri var. Unterweger’de cani merhametçi ve destekçisi insanlar daha belirgin okunabiliyor. Onun son ana kadar yanından ve halesinden ayrılmamış sevgilisi, Bianca Mrak.

1992’de USA Miami’de sevgilisiyle birlikte kaça kaça yer değiştirirken yakalanmış. Avusturya’ya getirilip biri Prag üçü Los Angeles’takiler olmak üzere 11 cinayetten yargılanmış, suçlu bulunmuş. Çok karizmatik bir tipmiş. Kararı çıkaracak olan jüriyi etkilemek onun hem doğasını sergilemesi, hem sanatını konuşturmasıymış. İki kişiyi yanında sayıyormuş, dört kişinin ona karşı olduğunu anlamış, enerjisini arada kalan iki kişi üstünde yoğunlaştırmaya çalışmış. Yürümemiş. (Avusturya yargısına Avusturya derin devleti karışır mı, karışmış mıdır? Ne saçma bir soruya benziyor..) Ondaki seri katil belirteci olan düğüm imzası hariç hakkında zayıf delil birçok kurbanın yanında üstünde bulunmuş olan kırmızı kaşkol iplikleri. Bir de kurbanların katil zamanlarında her ne hikmetse hep o şehirde bulunması. Bilirkişi onu Narsistik Kişilik Bozukluğu olarak tanılamış. Bu sefer koşullu salıverilmesiz ömür boyu hapis cezası almış. Aslında Amerikan yargısı ölüm cezası içerdiğinden onu USA’da mahkum ettirmek istiyormuş. Başaramamışlar, sadece FBİ tüm gücünü Avusturya adaletinin sonuca ulaşmasına harcamış. Seri katil uzmanları göndermişler.

Mahkumiyet kararından sonra hemen o gece kendini ayak bağları ve eşofman bel bağıyla boğarak öldürmüş. Karar günü temyize başvurduğu için Avusturya yasalarınca mahkumiyet kararı kesinleşmemiş sayılıyor. İntiharı bir tür temize çıkma yarı-eylemi sayılabilir.

Avusturyalı müzisyen Falco’nun ünlü parçası Jeanny bir katil-tecavüzcünün düşüncelerini işliyormuş. Tekli (single) çıktığında Jack Unterweger henüz cezaevindeymiş, parçada ona belirgin referanslar varmış. Bu parçayı zamanında dinleyen gençlerden biriyim, etkilenmemiş birimiz yoktur sanırım. Unterweger’i ilk İnvestigation Discovery programlarından birinde tanıdım. Bu arada bu İD ne ayak? Bütün bir 7 gün 24 saatlik program akışı full suçlar suçlularda dizilebilir miydi yani? Dünya kurulurken öyle mi anlaşmıştık?

Mehmetİbish tarafından yayımlandı

Bu benim , içimden gelenleri, parmağımdan taşanları yazarak, gözümden dökülenleri fotoğraf olarak paylaşacağım, sevdiğim ve etkilendiğim filmleri yorumlayıp, favori kitaplarımdan küçük alıntılar yaparak edebiyatçılık, sanatseverlik havalarına gireceğim kişisel bloğum olsun.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: