SEV SEVME SEVİLMİŞ OLACAKSIN

Tanrı veya Kadın: “Sevmesen ölürdün, sevdin yine öldün.”

Erkek: “Sevmesen ölürdüm, sevdin yine öldüm.”

Kadın:” Sevmesem ölürdün, sevdim yine öldün.”

Es soru: Bu üç bilinmeyenli denklemde seven kim, sevilen kimdir?

İpucu: Görecelik yasaları gereği, sevilen sevmeyendir.

El cevab: Her durumda seven ve siken Tanrıdır (sevilen kadın ve erkek). Bu konuda ve hemen her yerde kadın Tanrı tozu olmaya çok yakınsıyor. Sorun şu ki kadın, Tanrı kadar sevmeye bir hayli engelli ama yasaklı değil. Seviliyor, sevemiyor. Bu genelde onun yüksek gücünün verdiği kibrin yarattığı karma. Varoluştaki küçük yaratık, cahil doğuşu ve epsilona yakın 1 rakamına benzerliğiyle erkek. Tanrının sevme inayetini barındırmaya yakın duran bu hiçe yakın erkek. Paradoks burada. Erkek Tanrı tarafından değil kadın tarafından -Tanrı iki cinse de farklı şekillerde sevgi dolu- kolay kolay sevilmiyor, (sevilmese de) seviyor. Kadını sevmesi erkeği hem kadını hem Tanrıyı seven, böylece yaşamca sevilen durumuna yükseltiyor. Yetersiz ve güçsüz olmayı bir mucizeyle, sevmeyle aşıyor.

Tanrının sevme özelliğine yakın olması erkeğe sevgiyi ve sınıf geçmeyi garanti etmez; Tanrıya yapısal benzerliğin ve doğanın öz çocuğu olmanın kadına finiş görmeye yetmediği gibi. Erkeğin küçüklük/hiçlik üzerinden paradoks finiş avantajı, hayatta doğru tavrı göstermeden ve yaşamdan izin almadan geçerli değil. Koşulları zor olan cins/kişi işi alır yaşayabilir; hedefe yakın olan cins/kişi belki alamaz yaşayamaz. Tek tek kadın ve erkek her birey kendi savaşını verip zarını atacak.

Sevmeyi isteyen kim, sevmeyi kim takar denilebilir mi? Kuramsal olarak ve temelde yaşam/tanrı bunu istiyor. Tüm kiracılarından (gene öldün denen kiracıdır) birincisi yaşarken sağkalım gücü, ikincisi sevgi ve onun açtığı kanallarda ilerleme istiyor. Hepimizin ölmeden önce ölme, hiçlik, önemsizlik ve dahi özgürlük üstünden sevebilirliğe yaklaşmamız, sevgi Hızırını çağırmamız ve Hızır olmaya hazır olmamız umuluyor. Seven ve isteyen tanrı/yaşam, sevilen ve istenen biz, yaşam çocukları, kiracılar. Tüm yaşamımız sevilenin, yani sevmeyenin (başta sevmeyi bilmeyenin) yaşam yolculuğu, olası dönüşümü. Sabaha kadar dens, döve döve sevgi.

Son çıkarım: Tanrı gibi sevebilirlik aynı zamanda sevilmeden sevme ve sevilmeme gözealımıdır. Sevme ve sevilme konularından kimsenin kaçıp kaçınabildiği görülmemiştir -ne yapar ve yapmazsa yapmasın. Sevme yaşamın temel ve baraj dersidir. Ve buna karşın herkese aşk nasip olmayacağı bir o kadar acı gerçek. Herkes sonunda ölüyor -erkek zaten ölü gibi, bu ölü gibi seviyor anlamına mı gelir? Ölülük erkeğin aynı zamanda özgürlüğü ve etkinliği demek haline geliyor..

Allah (yüksekteki veya içkin ruh), sevenden de sevmeyenden de razı olsun. Ve razıdır da. Sen ben biz olarak üstüne bindirdiğimiz tüm diğer değerler bize aittir. Kavga, işbirliği, anlam/anlamsızlık, yararlılık, şu, bu.. Sevmeye aitlik hissi, bunun ötesinde kimliksizlik, hiçlik ama cin gibilik çok değerli. Kültürümüzde ve uygarlığımızda maske-egonun vazgeçilmez olduğu öğretildi. Ama başka ne öğretilecekti? O zaman, öğrenimden sıyrılma da öğrenimin bir unsurudur. Sabit değer olmadığından vazgeçilmez değer yoktur, görmek gerekir. En büyük en küçülür, en küçük en büyür. “En zayıf halka” tipi salak yarışmaların iyi yanı eksiltmeyi, önemlisi için ikincili kaybetmeyi geliştirmesiydi. Var olanı bilmeli, görüntü olanı bilmeli.

Mehmetİbish tarafından yayımlandı

Bu benim , içimden gelenleri, parmağımdan taşanları yazarak, gözümden dökülenleri fotoğraf olarak paylaşacağım, sevdiğim ve etkilendiğim filmleri yorumlayıp, favori kitaplarımdan küçük alıntılar yaparak edebiyatçılık, sanatseverlik havalarına gireceğim kişisel bloğum olsun.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: