Erkek erkeği anlamaz değil anlar ve dost olabilir. Erkek dostluğu olur, ama kadın dostluğu zor olur. Kadın kadını anlar ve karşısında pozisyon alır, kendisi kalmaya devam eder. Öteki kadına arka çıksa da kendi pozisyonunu kaybetmez. Kadın dostlukları her zaman kadının bencilliği, benlik bilinci ve çıkarına göre parçalanma, rafa kalkma tehdidi altındadır. Kadın kadına yani kadın – kadın dostluğu olanaksız değildir. Sonunda olmazsa, biterse şaşsak ve üzülsek bile olamaz demeyiz. Ana kız arasında çıkar çatışması ortalığı toz duman edebilir. Erkekler orgeneral, genelkurmay başkanı dahi olsalar, temelde erkek askerdir, erdir. Erkek komutanını, üst akıl sahibini arar. Erkeğin vatanı bizzat ona sahip çıkan ya da evlendiği kadındır. Çok eşli veya eş aldatan erkekler haymatlos sayılır, durumları sanıldığından daha kırılgandır.
Kadınlar analarından yıldız, tanrıça ve komutan doğduklarından, bir sessizlikleri, bir edilgenlikleri olduğunda sanmayın ki bu onların kendi bilinci ve denetimi dışındadır.. Kadınlar arası ilişkilerin özü ve açmazı ana kız ilişkisinde apaçıktır: Tanrıçanın tanrıça doğurması (veya tanrıçanın tanrıçadan doğması)… Yeni tanrıça eski tanrıçanın üst ve tek olmasını kabullenemez, eski tanrıça sıçtığı bok gördüğü yeni tanrıçanın başına buyrukluğunu hazmedemez. Kadınlar erkeklerden (eş zamanlı olarak birbirinden) çok şiddet gördüler, görüyorlar. Sistem erkek egemen ve erkeğin arkasında duran bir toplumsal yapı var, evet. Bu yine de karşıt yönde işaretle doğa ve hayatın öz evladı kadının egemenliği ve kadın gücünün temel olduğunu, erkek toplumunun hoyrat bir kaba güç yardımıyla, zorlukla kurulup sürdürüldüğünü gösterir. Ayrıca kadınlar kırma, vurma ve şiddet ile tükenmedikleri gibi, soyadlarını, namus ve şereflerini yitirdiklerinde hâlâ fiili güçtürler. Kadın etkinliğini er geç geri alamaz, artıramaz sananlar yanılıyorlar.
Bence gelen yeni çağ kadın-erkil/dişi-erkil ve satanist yani çözüm odaklı bir çağdır. Bir kadın tek başınayken bile sağkalım ve varoluş uzmanıdır. Yerine göre arkasında bir aile yok, soyadı değişmiş, söz hakkı olmadan, baharında 15-20 yaşında en kalabalık bir aileye, bir aşirete gelin gidip sağ kalıyor ve sonunda yükseliyor. O doğuştan kendi çıkarının, niyetinin komutanıdır. İstediği ve gerektiği kadar susar. Kadın, erkek veya kadın kimseyle işbirliğine zorunlu hissetmez. seçer, planlar. Kimseyi kendinden üstün kabul etmez. Her kadın kendini mutlak referans ve varlık hisseder, kadın veya erkek hiç kimsenin bunu unutturmasına izin vermez. Tanrıyı bile sorgular öyle inanır. O yüzdendir ki kadın inancı soru işaretidir, kadın şeytanlığı ise kabul edilebilir olasılık. Herkesle, hemcinsiyle de kozlarını örtülü veya açık paylaşmaya hazırdır, ve fiilen yürüyen de budur.
Dostluğa aykırı olan kadınlardaki bu zehirli veya yoğun güçtür. Fazlasıyla güçlü olanın dostu olmaz, güçsüz olsa dost olamazdı. Düşenin dostu olmaz pezevengi olur ya; kadın ya düşmemiştir, ya da pezevenk onun üstünde değildir. Kadınlar bir sürü yerde çoğu zaman güçsüzlükten yakınırlar, ve fakat dipten dibe asıl korktukları güçlülükleri ve bu güçle ne yapacağını bilmemek olabilir. Eh o kadar da zaaf oluversin.
Kadınlar konusunda asla tarafsız değilim. Kadın gücüne o kadar hayran ve gerçeği özümlemişken ruh ve dünya konularında kendi tarafımı tutuyorum. Tüm gerçek gücün kadında olduğu yaşamda tek büyük erkek gücünün yalnızlığı-ayrılığı hazmedebilmek; bir de sevmeye yatkınlık-öncelik olduğunu kabul ediyorum. Kadın doğanın öz evladı ve yetkin olunca; kendini verme-teslimiyet özlü, kendini küçümseme özlü sevgiyi (aşkı) kolay kolay deneyimleyemiyor. Bu da olanaksız değil, birincisi cinsiyetler geçişli ve ara cinsiyet durumları ufuk genişletici. İkincisi cinsiyetlerin kaderi birbirini kavramak, birbirine dönüşüp cinsiyeti duygu ve deneyim olarak ötesine doğru aşmak. Diğer büyük varoluş gücü olan yaratıcılık ise kadın veya erkeğin tekelinde değil; kadınlar öncelikli olarak tüm varolanların, bilinç sahiplerinin potansiyel hakkı.
Femini Femina lupus bir kadın dünyasını ve ruh halini, erkeklerin aslında eril olduğu yanilsaması, ve içlerinde gizli bir bilinçaltı fallus özlemi olduğu kısaca içimizdeki şeytan olduğunu düşünüyorum kadınlardan ve kızından ağır darbeler almış birisi olarak fikrim budur. ..
BeğenBeğen